28 Ocak 2013

Kadınla Erkeğin Rol Karmaşası

Bu devirde modernliğin ölçüsü; içi doldurulmamış boş bir söylemle de olsa kadın haklarını savunmak, gericiliğin ölçüsü de kadına asli vazifelerini hatırlatmak oldu. Geçen hafta sosyolog yazar Ali Bulaç beyefendi (Zaman Gazetesi 14 Ocak 2013) kadının çalışması ve kadın fıtratının bozulmasının etkisi ile ilgili yazdığı yazı sebebiyle kelimenin tam anlamı ile taşa tutuldu.

....

Öncelikle Habertürk Gazetesi gibi gazete ve internet sayfalarında boy boy çıplak kadın fotoğrafları sergileyen, kadın bedenini erkeklere peşkeş çekerek para kazanmaya çalışan gazetelerin kadın hakları savunması trajikomik bir durumdur. Kadına yapılan en büyük şiddet bedeni üzerine yapılansa bu gazeteler kadının hem bedenine hem ruhuna en büyük kötülüğü yapıyorlar. Eğer kadınlara değer veriyorlarsa önce gazete satmak için kadın bedeni satmaktan vazgeçsinler.
Ali Bulaç ne söyledi de bu kadar kızdılar? Ali beyin en çok eleştiri alan cümlesi şuydu:

“…Liberal kapitalist piyasa ise kadını farklı çerçevede evin dışına çıkmaya zorluyor; anneliği ve ev hanımlığını itibarsızlaştırıyor; pozitif ayrımcılıkla kadın yuva kurmuyor; erkekler bu şekilde kışkırtılmış kadınlarla evlenmek istemiyor; sonuçta olan yine kadına oluyor.
Birkaç tanesinin iyi durumuna karşılık yüz binlercesi iş-aş peşinde koşturuyor, yalnızlık içinde hayatını sürdürüyor, bir süre sonra saçını başını yoluyor ama iş işten geçiyor.
Erkeğin fıtrî rolünü kaybetmesi onu kadına karşı acımasız şiddete, vahşi cinayetlere sürüklüyor, sonunda kadın devlete sığınıp kendini devletleştiriyor. Şimdi devlet her eve polis tayin edecek hale geldi.”
Tamamı

Hiç yorum yok: