Şunu kabul etmek lazım ki tam mesai çalışmak kadın yaratılışına uygun değil.
Kadınların özel dönemleri var, sancıları var, huysuzlukları var,
hamileliği var, doğumu var, süt vermesi var. Bütün bunları görmezden
gelip özgürlük adına feminizm adına kadınları erkeklerle yarıştırmak
öncelikle kadınlara yapılan büyük bir kötülüktür.
Kadınlar çalışma hayatına bu kadar dahil olduktan sonra kadın fıtratı
bozuldu, evlilikler bozuldu, aileler daha kolay dağılmaya başladı. Bunu
“iyi işte kadın çalışınca kocasına minnet etmiyor.” diye iyi bir şeymiş
gibi savunanlar kocasına hizmet etmekten rahatsız olan kadınların iş
yerinde patronlarına minnet etmek ve onların emirlerine itaat etmek
zorunda olduğunu neden düşünmüyorlar acaba?
Velhasıl kadının yeri öncelikle evidir. Ben kendi adıma hayatımın hiç
bir döneminde tam gün mesai çalışmadım. Kur’an kursu öğretmenliği
yaptığım dönemde yarım gün çalıştım onu da anne olacağımı öğrendikten
sonra bıraktım. Bekarken ve çocuksuzken Kur’an öğretmeyi çok sevdiğim ve
öğretme işinde de başarılı olduğuma inandığım için çok severek
çalıştım. Öyle olduğu halde evliliğimin ilk yıllarında çalışırken ev
işlerine yetişmek konusunda çok zorlandığım dönemler olduğunu
hatırlıyorum.
Şimdi yine faydalı olduğuma inandığım bir işi severek yapıyorum.
Mesai saatim yok. Yazma saatlerimi, seminer programlarını aile
düzenimizi bozmayacak şekilde ayarlıyorum. Kadının öncelikli yerinin evi
olduğunu düşünüyorum. Tabii başta yazdığım gibi mecburiyet yüzünden
çalışan kadınlara söyleyecek sözümüz yok. Fakat keyfiyetten çalışan
kadınlara da bir kere daha düşünün etraflıca demek isterim.
Bizim kadınlarımızın çoğu aslında hep çalışmışlar. Tarlada, bağda,
bahçede çalışıp hep eşlerinin yanlarında olmuşlar. Çalıştıkları kendi
işleri olduğu için şartları kendilerine göre ayarlayabilmişler. Gerçi bu
durum bazı bölgelerimizde erkekleri tembelliğe alıştırmış, erkekler
kahvelerde oturup tembel tembel pineklerken kadınlar gündüz dağlarda
bağlarda tek başlarına çalışıp bir de akşam ev işlerine yetişmeye
çalışarak fazlaca bir yükün altına giriyorlar. Şartlar uygun da olsa
kadın erkeği tembelleştirecek kadar çalışmamalı. Kadın erkeğin yanında
yardımcı olsa da erkeğin yapması gereken görevleri almamalı,
onun sorumluluğunu üstlenmemeli. Sonuçta eve ekmek getirmek kadının
değil erkeğin görevi.
Dinimiz kadının çalışmasını yasaklamamış. Sahabe hanımlarından evinde
iş yapıp satarak aile bütçesine katkıda bulunanlar olmuş. Kadının
çalışmasında İslam’a uymayan taraf çalıştığı ortam ve çalışma şartları.
Günümüzde de çalışma ortamları dini hassasiyeti olan hanımlar için pek
uygun değil.
Çalışmak zorunda olan hanımların mümkünse evde el işi, pasta, börek,
mantı gibi işler, ya da internet üzerinden evden çalışma şeklinde bir
çalışma şeklini tercih etmeleri pek çok açıdan dışarıda çalışmalarından
daha hayırlı olur, diye düşünüyorum. Çünkü dışarıda çalışan hanımların
kazançlarının çoğu kreşe, giyim kuşama gidiyor. Hele uygun olmayan
ortamlarda çalışıyorlarsa manevi kayıpları ise her şeyden daha önemli.
Tamamı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder