Din adamı: Din adamı Hıristiyanlara mahsus papazlar için
kullanılan bir tanıtımdır. Allah adına günahları sözde affederler. Bizim
imamlarımız, müezzinlerimiz, vaizlerimiz, müftülerimiz din adamı değil, din
görevlisidirler. Bunlara din adamı demek büyük hakaret olur.
Felaket güzel konuştu: Şu bozulmaya ve bozmaya bakın.
Felaket, büyük musibet demektir. Bu da çok güzel konuştu demek için
kullandırılıyor. Allah böylelerini ıslah etsin, diyelim.
Senden iyi olmasın: Bir kişinin meziyetini anlatmak için
ona, “Senden iyi olmasın çok iyi birisidir” deniyor. Anlatacağı kişiye beddua
etmiş oluyor.
Bu ne biçim dostluktur? Akıllı olmak lazım.
Moruk: İhtiyarlarımıza hakaret ve aşağılamak için
kullandırılıyor. Aşağılayan gün gelir aşağılanır.
1 yorum:
İkinci ve üçüncü ifadelerde sorun göremedim ben. Çünkü bunlar deyimlerdir. Deyimler ise kelime anlamlarından farklıdırlar. Deyimlere kelime anlamlarıyla bakıp yorumlayan kişi tabi ki yanlış anlayıp karşı çıkar.
Sadece ilk ve son kelimenin kullanımı yanlıştır. Son kelime saygısızlık olduğu için. İlk kelime ise batı dillerinden çeviri olduğu içindir. Ve yazının sunduğu "din görevlisi" alternatifi de yanlıştır. Çünkü, bu terim, diyanetin uydurmasıdır. Dini devletin razı olacağı şekilde değiştirip sunmak için görevlendirdikleri kişilere verdikleri isimdir bu. Halbuki, tüm bunlardan uzak olan dindar kişilere Osmanlıcada ve halk dilinde kullanılan sıfat; mütedeyyin (dindar), merd-i hüda (Allah adamı) gibi kavramlardır. Her neyse.
Yorum Gönder