“Din” diyorsunuz, “Ay kalbim çok temiz” diye başlıyor, “dedem hafızdı” diye bitiriyorlar…
Beş İslâm şartı ile altı iman şartını doğru dürüst sayabilen mumla
aranıyor. Rol icabı “lahavle” çekemeyen oyuncu, din konusunda ahkâm
kesiyor.
“Tarih” diyorsunuz, “Bizim tarihimiz cumhuriyetle başlar” diye gevelemeye koyuluyorlar…
Öncesi yok! Cumhuriyet tarihine bile doğru düzgün vakıf olan yok! Bir
sürü mehdiye, yüceltme sonrasında “uzanan elleri kıracağız” edebiyatı
geliyor…
“Osmanlı” diyorsunuz, bilgisizliklerini kusuyorlar:
“Padişahların anneleri yabancı… Padişahlar kardeşlerini katlettiler…
Hacca bile gitmediler… Haremde zevk u safa sürdüler…”
Tek tek cevaplandırıyorsunuz, o zaman da başka telden çalmaya başlıyorlar:
“Siz Atatürk düşmanısınız, cumhuriyet düşmanısınız, laiklik düşmanısınız!”
Ne ilgisi var?..
“Ecdat” diyorsunuz, “Yahu heykelleri yok, sanatları yok, resimleri yok”
diye sıralıyorlar… Ne mezartaşı sanatını biliyorlar, ne ebruyu, ne
minyatürü…
“Namus ve ahlâk” konusunu açıyorsunuz, “Ahlâk beyindedir, belden aşağıda değil” diye tekerliyorlar…
“Fal” diyorsunuz, “fala inanma, falsız da kalma” diyerek güya ki vecize
yumurtluyorlar: “İnanılmayan bir şeye nasıl bel bağlanır?” suali
cevapsız kalıyor.
“Demokrasi” diyorsunuz, “Sayısal üstünlük değil, siyasal üstünlük” diye meydan okuyorlar…
“Kalkınma” diyorsunuz, “950 öncesinde her şey yolundaydı, sonradan
Demokrat Parti çıktı ve her şeyi mahvetti” diyerek gerçeği tersine
çeviriorlar…