28 Ağustos 2009

Güllaç


Önceleri çok hafif bir tatlı olduğundan :) hiç denememiştim ama bu ramazan ( isteyerek) ilk defa denedim.


14 Güllaç yufkası

2 Litre + 1 su bardağı ılık süt

3 – 4 kahve fincanı şeker


Ilık Sütte şekeri eritip tek tek güllaç yufkalarını dizip her yaprağını da sütle ısladım

Orta katına ve en üst katına kavrulmuş fındık, badem ilave ettim.

18 Ağustos 2009

Hatıralar




Bu resimde dönerken Tekirdağ da namaz için durduğumuz cami de bir mezar... 
Kızım fotoğrafını çekmeseydi bende göremeyecektim... İlginç geldi... Belki bir bilen çıkar neyin nesi bilmiyoruz...

7 Ağustos 2009

Sargı Yeri Şehitliği

Sargı yapılan alandan alan Sargı yeri İngilizler tarafında bombalanarak 18 bin evladımızı kalleşçe şehit vermişiz. 28 Haziran 1915 gecesi direk, Sargı Yeri Hastanesini hedef alarak, çoğu parmağını bile kıpırdatamayacak kadar ağır yaralı olan 18.000 yaralı askerimizi şehit etmişler. Mehmetçiğimiz onların hastane gemilerinin hiçbirine tek kurşun bile atmazken, buna mukabil düşmanın yaralı askerlerini bile büyük bir şefkatle tedavi ederken İngilizler Ortaçağdan kalma vahşiliklerini pervasızca sergiliyorlardı.

Bir savaş ve insanlık suçu işleyerek 18.000 savunmasız insanı katlediyorlardı. Bir vadiden kurulan sargı alanındaki bu vahşet in boyutlarına hangi vicdan dayanabilir ki. İngilizler bu numarayı birçok alana da yapmışlar. Barış yaptık demişler hoop yine bombalar yağdırmışlar. Artı sargı yerlerine bombalara yağdırmışlar. Yani bir tek silah atamadan ölen binlerce şehidimiz olduğunu örgendim Çanakkale’de. İngilizlerin Çanakkale’de yaptıkları adîliklerden birisi de kimyasal gaz kullanma teşebbüsleridir. Bu insanlık cinayeti, Lordlar Kamarasında Çörçil tarafından gündeme getirilmiş. Bunun bir insanlık suçu olduğu vurgulanınca Çörçil, “Türkler insan değildir. Bu yüzden gaz kullanmamızda bir sakınca yoktur” diyerek oradakileri ikna etmiş. Tamamı




Sargı yerindeki katliamlara dayanamayan birçok asker arkadaşı İngilizlere saldırarak şehitlik mertebesine ulaşmış. Bu acıya dayanamayan başka bir canlı olan bir ağaçta rivayetlere göre üzüntüsünden dolayı kendini sarmalamış. Yazılar Alıntı

6 Ağustos 2009

Dur Yolcu

Dur yolcu, bilmeden gelip bastığın,
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın,
Bir vatan kalbinin attığı yerdir!…


Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda,
Gördüğün bu tümsek Anadolu’nda
İstiklal uğrunda, namus yolunda,
Can veren Mehmed’in yattığı yerdir!


Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed’in düşmanı boğduğu sele,
Mübarek kanını kattığı yerdir!...

Düşün ki haşrolan kan, kemik, etin
Yaptığı bu tümsek, amansız, çetin,
Bir harbin sonunda bütün milletin,
Hürriyet zevkini tattığı yerdir!...

Necmettin Halil Onan