10 Haziran 2015

Kendini Hak İle Meşgûl Etmezsen, Bâtıl Seni İşgâl Eder

İmam Şâfî -rahmetullâhi aleyh- ne güzel söyler:

“Kendini hak ile meşgûl etmezsen, bâtıl seni işgâl eder.”

Bu yüzden insanın Hakk’a kulluk haysiyet ve şerefini muhâfaza edebilmesi için, kendilerinden kalben feyz alabileceği sâlih mü’minlerle berâber olması îcâb eder. İnsan dâimâ rehbere muhtaçtır. Bu zarûretten dolayıdır ki, Cenâb-ı Hak ilk insanı, ilk peygamber olarak göndermiştir.

Şeyh Sâdî-i Şîrâzî, ülfet ve dostluk edilen kimselerin mânevî hâllerinin kişiye sirâyetini şu misâlle ne güzel îzâh eder:

“Ashâb-ı Kehf’in köpeği, sâdıklarla berâber olduğu için büyük bir şeref kazandı, nâmı Kur’ân-ı Kerîm’e ve târihe geçti. Nûh ve Lût peygamberlerin karıları ise fâsıklarla berâber oldukları için küfre dûçâr oldular.”

Görüldüğü gibi, gâfillerle ve fâsıklarla berâberlik, zamanla onların düşünce tarzına yaklaşmaya sebebiyet verir. Bu “zihnî akrabâlık” bir müddet sonra “kalbî akrabâlığa” döner ki bu da, kulu mânen helâk ve hüsrâna sürükler.